6 Ocak 2012 Cuma

Spor Yazarları Bu Hafta Galatasaray İçin Neler Yazdı


Spor Yazarları Bu Hafta Galatasaray İçin Neler Yazdı









LEVENT TÜZEMEN / SABAH
Melo'nun Galatasaray'ın kaliteli futbolunun şifresi olduğu Belediye maçında belgelendi. Dengeli, güçlü, birbirini tamamlayan oyunculardan kurulu Belediye, sorumsuzca davranan Webo'nun kırmızısına kadar G.Saray'a ilk yarı pozisyon vermedi. Holmen enerjisi ve çalışkanlığıyla G.Saray'ın orta alanda etkinlik kurmasına izin vermedi. G.Saray, Melo'nun yokluğunda Webo'yu "Konratak silahı" olarak bırakan ve mükemmel alan savunması yapan Belediye'ye karşı Engin-Selçuk ikilisiyle hücum üretmekte zorlandı. Kazım'ın içeri kaçarak oynamaya çalışması Eboue'nin de hücuma katılmasını engelledi. Eboue, Kazım yüzünden ilk yarı "Aman yerimi kaybetmeyeyim" tedbiri içinde oynadı. Selçuk defansın önünde top almaya çalıştı. Engin, Galatasaray'ı hücuma dikine orta alandan topla yaptığı koşularla taşımaya çalıştı. İdman eksiği Elmander'in, fiziksel yetersizliği Baros'un verimini düşürdüğü gibi G.Saray'ı hücumda kısır bıraktı.

OSMAN TANBURACI / YENİŞAFAK
Galatasaray'ın İBB karşısında Emrevari gollerin dışında galip gelmesi mümkün değildi. Bir türlü rakip on sekize giremediler. Oynar gözüküp kendilerini yordular. Hakem 41'de Webo'yu yok yere atarak Galatasaray'ın galibiyetine zemin hazırladı. Pozisyonda sarı bile tartışılır. Semih ve Webo topa aynı anda yetişiyorlar Semih yerde kaymakta... Topa daha önce vuran Semih, Webo'nun ayağının altında kalıyor. Webo basmıyor. Açık ve net! Ayağını Semih'in bileğinden kaydırarak toprağa basıyor. Hakem Halis Özkahya'nın kırmızı kararı çok ağır! Pozisyon feci gibi ama asla kasıt yok. O dakikada durum birer golle berabere. Maçın başında Galatasaray topa hakim ama etkisiz. Rakip on sekize hiç giremiyorlar. İBB savunması taş gibi. Emre'nin 7'de uzaktan nefis vuruşu olmasa gol zor gelecek. Bravo Emre bu vuruş kendine güveni olan adam işidir. Takımını rahatlattın. Ancak Galatasaray yine etkisiz. Visca'dan yediği golde savunma ve Muslera hatalı. Visca çok düzgün vurdu ama çok da boş bırakıldı. Emre ve Engin takımın en iyileriydi. Çok çalıştılar. İkinci yarı başında Emre yine on sekiz çaprazından müthiş vurdu top rakibe değince Galatasaray yine öne geçti. On kişi oynayan İBB ataktan vaz geçmedi ama savunmada çok da açık verdiler Galatasaray atmakta gecikti. 72'de Baroş'la üçü de buldular.

AHMET ÇAKAR / ZAMAN
Maç Emre Çolak'ın nefis golüyle başlayınca Sarı Kırmızılı taraftarlar ligin ilk yarısında yaşadıkları keyfin aynen süreceğini sanmışlardı. Ancak İstanbul BŞB hiç de kolay teslim olmayacağını çok çabuk gösterdi. Gerçi Muslera'nın yediği gol onun en iyi dönemlerinde bile böyle hatalar yaptığını gösterecek türdendi ama ilk 45 dakikanın mutlak egemeni olan rakip takım bundan çok daha önemli pozisyonlar buldu. Onlardan birini hatta ikisini de atabilirdi. İlk yarının sonu yaklaşırken Galatasaray'ın bu maçı kazanabileceğini düşünen kişi sayısı epeyce azalmıştı. Webo'nun gördüğü kırmızı kartın doğruluğu yanlışlığı bir yana elbette ki onlar için yıkıcı bir durumdu. Ancak bunun sonrasında bile İstanbul BŞB oyundaki etkinliğini sürdürdü ve gole daha yakın taraf olarak göründü. Bir Melo'nun yokluğunun Sarı Kırmızılı takımı bu kadar düşürmesi şaşırtıcıydı. Onun yerine Engin'in oynamaya çalıştığı futbol geçersiz, Selçuk'un çırpınışı yetersizdi. Hakan Balta'nın kötü oyunu da buna eklenince Sarı Kırmızılılar maçı yürekleri ağızlarında seyretmek zorunda kaldılar.

KADİR ÇETİNÇALI / AKŞAM
ÇOK dostane başladı maç. Öncesinde tribünler, Arif Erdem’i sevgiyle huzura çağırdı. Erdem, G.Saray’dan ayrıldıktan sonra bir kelime boş laf etmediği için sevginin yanında saygıyı da hak ediyor. Abdullah Avcı’dan aldığı bayrağı da hakkıyla taşıyacağını gösterdi. Takımı 10 kişi kaldığı anda bile, geri adım atmadı. Hiçbir an Belediye’nin eksik oynadığını hissetmedik. 6 haftalık galibiyet serisiyle gelen G.Saray ’ın bu süreçte gördüğü en zorlu rakip tartışmasız Belediye’ydi. G.SARAY Melo ’nun yokluğunda orta alanda rakibi karşılama açısından sıkıntı yaşadı. Mahmut, Visca, Holmen sert futbolları ile G.Saray ’ın orta sahasını döve döve yıprattı. Kırılma noktası olarak Webo’nun kırmızısı görülebilir. Basın tribününde kimileri kırmızının ağır olduğunu düşünüyordu. Webo’nun hızla koşarken, krampon çivilerini Semih’in bileğinde isabet ettirmesi ve sürtmesi iyi niyetle açıklanamaz. Kartın ağır olmaması için sanırım Semih’in bileğinin kırılması gerekirdi! Ayrıca Doka’nın Engin’e tekmesi tartışmasız kırmızıydı ve Belediye daha önceki dakikalarda eksilebilirdi.

HAKAN ÜNSAL / HURRİYET
MAÇI oynayan taraflardan biri Galatasaray diğeri Belediye olunca otomaktikmen karşılaşmanın zor ve üst düzey mücadele içinde geçmesi beklenir.Öyle mi oldu? Maçın ilk yarım saatine bakınca iki taraf içinde rahat bir oyun ve kolay bulunan gollerin olduğu, temponun beklenen seviyeye çıkmadığı bir karşılaşma oldu. Beraberlikten sonraki bölüm daha gerçekci Galatasaray-İstanbul BŞB maçı haline aldı ama Webo’nun kırmızı kartı işi bitirdi.Karşılaşma iki takımın rakip alana rahat geldiği bir hale dönünce maçta daha fazla dikkat çeken oyuncular oldu. Örneğin;KAZIM: Galatasaray’ın sahadaki kaymağını yiyen yegane oyuncu. Elmander, Selçuk, Engin, Emre ve Eboue yırtınırken, Kazım bu emeklerin sonucunu yiyiyor.EMRE: Umudun kesilmeye başladığı dönemde belki de son şansını harika kullanan formanın yeni sahibi. Goller tamam ama benim için önemli olan oyun anlayışındaki gelişim.ENGİN: Melo gibi önemli bir oyuncunun yerine oynayan ve maçın en çok koşan, en fazla öne top taşıyan ve en istekli oyuncusu oldu.BAROS: Formanın kolay olmadığını anlamaya başladığından beri zorlayan ve Gol Kralı olduğu yıldaki formuna doğru adım adım gidiyor. Baros’u 2 ay sonra görün.WEBO: Bir forvetin yapması beklenen işleri fazlası ile yapan ve forvet arayan takımların ilk sıraya yazması gereken bir oyuncu. Kırmızı kart Belediye ve maç için kırılma anı oldu.

0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More